-
1 kuşak
kuşak <- ğı> Gürtel m; (Holz-, Eisen) Reifen m; GEOGR Zone f; MATH Kugelabschnitt m; Generation f;genç kuşak Nachwuchs m;kuşak farkı Generationsunterschied m
См. также в других словарях:
orta kuşak — is., ğı Toplumda genç kuşak ile yaşlı kuşak arasında yer alan yaş grubu … Çağatay Osmanlı Sözlük
etki — is. 1) Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir Bu etki, genç kuşak konservatuvar mezunlarında yerini daha doğal bir Türkçeye bırakıyor. H. Taner 2) Bir etken veya bir sebebin sonucu Tokadın etkisi kötü oldu. 3) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
polemiğe girmek (veya girişmek) — siyasi, bilimsel veya edebî konularda sert tartışmalar yapmak Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu. Y. K. Karaosmanoğlu Polemiğe girdiği genç kuşak yazarların soluksuzluğunu yoksulluk yılları ürünü olmalarına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Alevi — Not to be confused with Alawi. Part of a series on Shi ah Islam and Twelvers Alevism Beliefs … Wikipedia
şal — is., Far. şāl 1) Genellikle Hindistan da dokunan, özel motifleri olan değerli bir yün kumaş Genç kadın, yün şalını başına almışken çıkardı. R. Enis 2) Kadınların omuzlarını örtmek için kullandıkları geniş atkı Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın… … Çağatay Osmanlı Sözlük